-
1 yavaştan almak
а) де́йствовать сде́ржанноб) выполня́ть что-л. сли́шком ме́дленно -
2 yavaş
ме́дленный* * *1.1) ме́дленныйyavaş bir yürüyüş — неторопли́вая похо́дка
2) споко́йный, ти́хийyavaş adam — споко́йный челове́к
yavaş at — сми́рная ло́шадь
3) ти́хий, негро́мкий2.yavaş bir sesle konuşmak — разгова́ривать ти́хим го́лосом
1) ти́хоyavaş konuş — говори́ [по]ти́ше
2) ме́дленно; осторо́жноyavaş tutmak — держа́ть что-л. осторо́жно
yavaş tut, içinde kırılacak eşya var — держи́ осторо́жно, там бью́щиеся ве́щи
yavaş vurmak — слегка́ уда́рить
yavaş yürümek — ме́дленно ходи́ть
••- yavaş ol!
- yavaş!
- yavaştan almak -
3 yavaş
yavaş! Vorsicht!;yavaş çekim fam Zeitlupe f;yavaş yavaş allmählich, nach und nach; ganz sachte;yavaştan almak behutsam vorgehen, fam bummeln, trödeln
См. также в других словарях:
yavaştan almak — 1) ılımlı davranmak 2) işi gereken sürede yapmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yavaş — sf. 1) Hızlı olmayan, çabuk karşıtı Yavaş bir yürüyüş. 2) Yumuşak huylu, yumuşak başlı Yavaş adam. Yavaş at. 3) Alçak, hafif 4) zf. Alçak, hafif bir biçimde Yavaş tut, içinde kırılacak eşya var... M. Ş. Esendal 5) zf. Hızlı olmayarak Yavaş vurdu … Çağatay Osmanlı Sözlük